Sürdürülebilirlik Konusunda Söylem-Aksiyon Boşluğu Var

Sürdürülebilirlik konusunda tüketici davranış değişikliğini gerçekleştirmek için markalar nasıl öncü olabilir?

Adressing the SustainabilityBireylerin çevreye karşı duyarlı ve sorumlu hissettiklerini ve daha sürdürülebilir bir şekilde yaşamak istediklerini, Ipsos araştırmalarında gözlemliyoruz. Örneğin, yakın dönemde 30 ülkede yaptığımız bir araştırma iklim değişikliğiyle mücadele konusunda kişisel aksiyon almazlarsa gelecek nesilleri hayal kırıklığına uğratacaklarını düşünenlerin oranını %72 olarak gösteriyor. Gerçek hayatta ise sınırlı ve geciktirilen bir davranış değişimi görünüyor. Bu da söylem-aksiyon arasında bir boşluk olduğunu bize gösteriyor. 

 

Bu makalede, geri dönüştürme veya daha iyi ürün tercihleri yapma gibi daha sürdürülebilir şekilde davranmada karşılaşılan bazı temel engelleri ortaya koyuyoruz. Bunlar temel bazı boyutlar altında gruplandırılıyor: motivasyon, imkan, işleme, fiziksel ve sosyal olarak... Bu boyutlar ise davranış bilimleri çerçevemiz olan MAPPS'e göre belirlenmiş durumda... 

Addressing the Sustainability Say-Do Gap

Bu konularda aksiyon almak sadece bireyin inisiyatifinde değil. Bireyler, hükümetler ve markaların iklim değişikliği ve çevre konularında öncü rol almaları gerektiğini düşünüyor. Ancak bu şekilde kurumlar söylem-aksiyon (tutum-davranış) boşluğunu kapatmak konusunda üzerlerine düşeni yapabilirler. Davranış konusunda daha derinlemesine bilgi sahibi olmanın ve insanları gerekli aksiyonları almaları davranışları sergilemeleri konusunda yüreklendirmenin bu konunun önemli parçalarından biri olduğunu düşünüyoruz.

Daha fazlası için makalemizi buradan okuyabilirsiniz.

Toplum