Artçı Sarsıntılar ve Devamlılık: Global Trendler 2021
25 ülkeden bireylerin çoğu için iş dünyasının iklim değişikliğiyle mücadele etmesi doğru miktarlarda vergi ödemelerinden daha önemli... Küresel olarak her 10 kişiden yedisi kendi kişisel değerlerini yansıtan markaları satın almaya eğilimli ve iş dünyası liderlerinin sosyal konularla iligli sorumluluk almaları gerektiğini düşünüyor. Dünya genelinde, iklim değişikliğiyle mücadele konusunun aciliyetli olduğu algısı yükselişte fakat Covid-19'a rağmen diğer birçok sosyal tutum aynı seviyede kalmış gözüküyor.
Küresel değerlerin ne yönde değişim gösterdiğini anlamak üzere gerçekleştirilen geniş çaplı bir seri Ipsos araştırmasının son sayısı Ipsos Global Trendler 2021 Araştırması yayınlandı. Bu yılki araştırma kapsamında dünya genelinde 25 ülkeden bireylerle çeşitli anketler gerçekleştirildi. ABD, İngiltere, İtalya gibi gelişmiş ülkelerden tutun, Çin ve Tayland gibi Asya bölgesindeki gelişmekte olan ülkeleri ve aynı zamanda ilk kez eklenen Kenya ve Nijerya gibi yeni ve önemli pazarları da içeriyor.
Araştırma, kamuoyu tutum ve değerlerinin pandemi nedeniyle oluşan baskı nedeniyle beklenenden daha az bir şekilde değiştiğini gösteriyor. Veriler ışığında görülen değişimlerin Covid-19 öncesinde kamuoyunda görülmeye başlanan uzun dönemli trendlerden kaynaklı olduğu belirtiliyor.
İklim değişikliği ve çevre
2019 Global Trendler Araştırmasında iklimle ilgili endişeler en yüksek küresel değer olarak gündeme gelmişiti ve bu konumunu pandemi süresince de sürdmüğtü. Araştırmanın yapıldığı 25 ülkede, hemen hemen üçte ikilik bir kesim (%63), şirketlerin çevreye verdikleri zararları azaltmaları için mücadele etmelerinin doğru miktarda vergi ödemelerinden daha önemli buluyor. Sadece %27'lik bir kesim verginin iklimden daha önemli olduğunu belirtiyor.
Marka amacı
Markaların, bireylerin kişisel değerlerle uyumlanmasının önemi pandemi sürecinde artmıştı. bu yıl da araştırmanın yapıldığı 25 ülkede her 10 kişiden yedisi kendi kişisel değerlerini yansıtan markaları satın almaya daha eğilimli olduklarını belirtiyor. (%70). Bu bağ en çok Nijerya (%91), Çin (%86), Kenya ve Filipinler (%85)'de en yüksek derecede görülürken Meksika ve Danimarka'da ise en az derecede görülüyor (%51).
Benzer şekilde iş liderlerinin sosyal konularla ilgilenmesi gerektiği konusuyla ilgili de yüksek bir ilgi bulunuyor. Nijerya, Filipinler, Singapur, Hindistan, Kenya ve Güney Afrikada her 10 bireyin sekizinden fazlası iş dünyası liderlerinin ülkelerindeki sosyal ve politik konularla ilgili konuşma sorumlulukları olduğunu belirtiyor. Bu görüşe Fransa ve ABD en az katılıyor, kamuoyunun yarısından biraz fazlası bu konuda hem fikir (%51).
Bilime olan güven
Bilime olan inancın yükselmesi diğer bir uzun dönem trendi olarak görülüyor. Küresel ortalamada her 10 kişiden altısı eninde sonunda tüm medikal durumların tedavi edilebilir olacağı konusunda hem fikir (%60). Bu oran 2013 Global Trendler itibariyle yükselişteydi, pandemi sürecinde de aşının bulunmasıyla birlikte yükselişi rekor kırdı.
Veri ve teknolojiye dönük tutumlar
Kamouyu sosyal medya şirketlerine karşı katı bir tutum sergiliyor: Küresel ortalamada %84'lük bir kesim sosyal medya şirketlerinin çok fazla güce sahip olduklarını düşünüyor. 2019 - 2021 yılları arasında bu tutumda bir artış görülüyor. Bu konudaki artış en çok Çin'de görülüyor, sosyal medya şirketlerinin çok fazla güce sahip olduğunu düşünenlerin oranı ülkede %67^'den %83'e yükselmiş.
Bununla birlikte, veriye dönük tutumlara bakıldığında bu süreçte daha endişeli hale gelmediğimiz gözüküyor. Aksine, kamuoyunda bu konuda bir ilgisizlik ve hatta veri paylaşımına açık olma tutumu araştırmada öne çıkıyor.Örneğin sosyal medyanın gücü hakkında endişe belirtilmesiyle aynı oranda kitle (%84), yeni teknolojinin gücü nedeniyle gelecekte bir şekilde bir oranda mahremiyetimizi yitireceğimizi bunun kaçınılmaz olduğunu belirtiyor. Bu tutuma katılanlar 2013'den bu yana artış gösteren bazı ülkeler görünüyor; Fransa'da 12 puan, Çin'de ve İtalya'da 9'ar puan, Kanada'da 8 ve İngiltere'de 7 puanlık artışlar görülüyor.
Ipsos'un yeni CEO'su Ben Page konuyla ilgili şunu iletiyor:
İklim değişikliği ve işletmelerin genel olarak sorumluluk alması konularındaki endişenin artmaya devam ettiğini küresel olarak görebiliyoruz. Fakat pandeminin insan değerleri ve önceliklerini de temelde değiştirmediğini söyleyebiliriz. Hali hazırda olan trendlerden veri gizliliğine dönük ilgisizlik ve bilime olan güven, araştırmamızla da teyit ediliyor. Yeni normal, bir önceki yıldan tahmin edilebilecek eski normal gibi gözüküyor.