Kamuoyu Soruyor: “İklim Değişikliğiyle Mücadele için Plan Nedir?"

Türkiye dahil 30 ülkeden bireylerle gerçekleştirdiğimiz küresel çalışmamıza göre; ortalamada sadece %31’lik bir kesim, iklim değişikliğiyle mücadele için hükümet, işletmeler ve bireylerin nasıl birlikte çalışacağına dönük hükümetlerinin net bir planları olduğuna inanıyor. %34’lük bir kesim de böyle bir plan olduğuna katılmıyor.

Yazar(lar)
  • Evren Doğanç Çoker Head of Communications
Get in touch

İklim, bioçeşitlilik, gıda ve okyanuslarla ilgili çalışmaların halen gündemde olduğu 2021 yılı, uluslararası çevre politikaları için “Süper Yıl” olarak değerlendiriliyor. Öte yandan çevreyle ilgli yüksek ilgi ve endişelerine ragmen, planlarla ilgili olarak kamuoyu farkınlağının düşük oluşu , kamuoyunun daha etkin bir şekilde bu sürecin ve çözümün bir parçası yapılması gerekliliğini ortaya koyuyor.

Araştırmamızda kapsanan tüm uluslar Paris Anlaşmasını imzalayan ülkeler ve hemen hemen hepsi Niyet Edilen Ulusal Katkı Beyanlarını (NDC) veya iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki planlarını iletmiş ve yayınlamış durumdalar. Bu planlar 2021 yılında güncellenecek ve bu planların daha iddialı olması COP26 Glasgow’un ana konularından biri olacak.

Bununla birlikte, bireyler konuyla ilgili sorumluluk hissediyorlar. Araştırmamıza göre küresel kamuoyunun %72’si sıradan insanlar iklim değişikliğiyle mücadele için şimdi harekete geçmezse gelecek nesilleri zor durumda bırakacaklarına inanıyor. %68 ise eğer şirketler iklim değişiyle mücadele için harekete geçmezse çalışanlarını ve müşterilerini zor durumda bıracaklar diyor. %65 ise eğer hükümetleri iklim değişikliğiyle mücadele etmezse vatandaşlarını zor durumda bırakırlar diyor.

Araştırmamızdan öne çıkan diğer bulgular ise şöyle:

  • Ortalamada sadece %31’lik bir kesim, iklim değişikliğiyle mücadele için hükümet, işletmeler ve bireylerin nasıl birlikte çalışacağına dönük net bir planları olduğuna inanıyor. ÜLkelerinin net bir planı olduğuna en çok inanan ülkeler: Suudi Arabistan (%64), Çin (%61) ve Hindistan (%58). En az inanan ülkeler ise; ABD (%18) ve Japonya (%16). Burada şunu da not etmek gerek. Bu çalışma Joe Biden’ın ABD’de Paris Anlaşmasına geri döndüğünü 20 Ocak 2020’de açıkladığı zamandan sonra yapıldı.

Araştırmaya Türkiye’den katılan bireylerin ise %31’i hükümetin iklim değişkliği ile mücadelede net bir planı olduğunu düşünüyor.

  • Belli bir tarihe kadar net sıfır sera gazı salınımı yapacaklarına dair taahhütlerini yasal olarak bağlayıcı hale getiren ülkelerde bile kamuoyu farkındalığının ortalama altında olduğu görülüyor. Örnegin İngiltere (%28), Fransa (%24) ve Macaristan (%24).
  • Araştırmamız kapsamında; covid-19 pandemisi sonrası ekonomik toparlanma için iklim değişikliğiyle mücadele konusunun bir öncelik olup olmaması gerektiği sorulduğunda, küresel kamuoyu ikiye bölünüyor. Ortalama olarak %36’lık bir kesim ekonomik toparlanmada iklim değişkliğinin bir öncelik olmaması gerektiğini belirtirken, %35 buna katılmıyor. Ekonomik toparlanmada iklim değişikliğinin öncelik olmaması gerektiğini en çok belirten ülke Hindistan (%52) ve en az belirten ülke ise Kolombiya (%28). Araştırmaya Türkiye’den katılan bireylerin %34’ü iklim değişikliğinin covid-19 sonrası ekonomik toparlanmada bir öncelik olmaması gerektiğini belirtiyor. %39 ise buna katılmıyor.
  • Covid-19 pandemisinin yayılmasını önlemek üzere alınan aksiyonlar ve önlemler; hava ulaşımı, araç kullanımı, keyif amaçlı alışverişe çıkmak gibi kamunun çevresel etkileri olacak bazı hareketlerini kısıtladı. Bazıları, bu kısıtlamalar ortadan kalktığında bunların pandemi öncesine göre daha az sürdürülebilir davranışlar hale geleceğini tarşılıyor. Fakat araştırmamız genel olarak kamuoyunun bu tür bir beklentide olmadığını gösteriyor.
  • Pandemi nedeniyle davranışların değiştiğine dair örnekler var ve bu değişimlerden hepsi olmasa da birazı kısıtlamalar kalktığında da devam edecek gözüküyor. Örneğin; %39 kısıtlamalar kalktığında gıda israfını engellemek için daha çok çalışacağını belirtiyor. Yaklaşık üçte birlik bir kesim arabadan ziyade daha çok yürüyerek ve bisikletle ulaşım sağlauacağını düşünüyor. Yine aynı oranda bir kesim de eğlenmek için değil sadece ihtiyacı olduğu için birşeyler alacağını söylüyor. Her 10 kişiden 3’ü de pandemic sonrasında da evden çalışacağını belirtiyor.
  • Küresel ortalamada %69’luk bir kesim iklim değişkliğiyle ilgili olarak üzerime düşenin ne olduğunu anlıyorum” ifadesine katılyor. Araştırmaya Türkiye’den katılan bireylerin %75’i de bu konuda hemfikir. Öte yandan bir diğer araştırmamız olan Perils of Perceptions çalışmamızda bunun her zaman doğru olmadığı görülüyor. Vejeteryan olmanın, uçağa binmenin çevreye olan yüksek etkilerini pek ciddiye almıyoruz, öte yandan fazla paket kullanmaya imtina etmenin etkilerini abartıyoruz. Tüm bu aksiyonların bir fark yaratabileceği aşikarken, ilgili etkilerini anlamak da aynı derecede önem taşıyor.

Gelecek dönemde davranış değişikliği potansiyeli var mı?

  • Politik iklim değişikliği için 2021 yılı “super yıl” olarak değerlendirilse, kamuoyunun önceki yıllara kıyasla iklim değiişikliği konusunda kendi bireysel çabalarını yoğunlaştıracağına dair bir bulgu görülmüyor.   Dünya SAğlık Örgütü’nün 12 Mart 2020 tarihinde koronavirüs pandemisini ilan ettiği günden bu yana çevre yanlısı değişimlere dair beklentiler çok az miktarda değişti e 2014 yılındaki seviyeler de devam ediyor
  • Önümüzdeki yıl içinde iklim değişikliğiyle mücadele için ne yapabilecekleri sorulduğunda, fazla paketlemeden uzak durmak halen ilk sırada belirtilen değişim olarak belirtiliyor. Küresel ortalamada %59 bunu belirtirken, araştırmaya Türkiye’den katılan bireylerin %48’i de bu değişimde hem fikir.

Araştırmayla ilgili daha detaylı bilgi ve raporuna dosyadan ulaşabilirsiniz.

Algılar ve Gerçekler Testi: Çevre

Dünya çapında her 10 kişiden 7’si şu konuda hem fikir:
“İklim değişikliğiyle ilgili olarak üzerime düşeni yapmak için hangi aksiyonları almam gerektiğini biliyorum.”
Peki gerçekte biliyor muyuz? Testimizi yanıtlayarak iklim değişikliğiyle ilgili ne yapmamız gerektiğiyle ilgili bilginizi biraz olsun sınayabilirsiniz.

 

 
Yazar(lar)
  • Evren Doğanç Çoker Head of Communications

Toplum