Ipsos Yapay Zekaya Global Bakış
Yapay zeka anlayışı
Yapay zeka hakkında duygular
Yapay zeka kullanılan ürün ve hizmetlerin dezavantajlarından çok faydaları var
Yapay zekaya güven
Yapay zekanın kişinin günlük yaşamı ve işi üzerindeki etkisi
Yapay zekanın gelecekteki etkisi
Yapay zekanın mevcut iş üzerindeki etkisi
Yapay zekanın mevcut iş üzerindeki etkisi
Yapay zeka kullanımına ilişkin görüşler
Yapay zekanın mevcut iş üzerindeki etkisi
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Ipsos'un Türkiye CEO'su Sidar Gedik şunları iletti: Yapay zeka, insanların genel olarak pek bilgi sahibi olmadığı, duymuş olanların çoğunluğunun da bilim kurgu filmlerinden, hatta genellikle de distopik filmlerden aşina olduğu bir kavram. ChatGPT’nin kullanıma açılması ile milyonlarca internet kullanıcısı yapay zeka ile doğrudan karşılaştı, diyaloğa geçti. Ve yapay zeka bir anda daha çok hiç olmadığı kadar gündem olmaya başladı, Elon Musk, Bill Gates gibi teknoloji alanında çok başarılı olmuş iş insanları bu konuda değerlendirmeler yaptılar, kehanetlerde bulundular, gerek ABD’de gerekse AB’de kanun yapıcılar yapay zeka ile üretilen içeriklere dair düzenlemeler yapmak üzere çalışmaya başladılar, bu konunun ticari ve ahlaki konumlaması tartışılmaya başlandı. Konu çok boyutlu.
26 Mayıs-9 Haziran arasında, 31 ülkede, 22.816 katılımcı ile gerçekleştirilen Ipsos Global Advisor Araştırması’nın bu dönemde odaklandığı konulardan biri de yapay zeka oldu.
Bu araştırma sonuçlarına dair yorumlarıma Endonezya, Güney Kore, Singapur, Tayland gibi uzak doğunun teknoloji üretimi konusunda önde gelen ülkelerinden araştırmaya katılanların yapay zeka konusuna daha yakın hissettiklerini söyleyerek başlayayım. Öte yandan ABD başta olmak üzere Fransa, İsveç, Avusturalya, Kanada gibi ekonomisi gelişmiş ülkelerden katılanların çok daha uzak ve endişeli olduğunu belirtmek gerekli.
Araştırmaya katılanların üçte ikisi yapay zekanın ne olduğunu anladığını belirtiyor, yarısı ise hangi ürün ve hizmetlerde yapay zeka kullanıldığını bildiğini belirtiyor. Endonezya’nın (%76 ile) başı çektiği bu farkındalık sıralamasında Türkiye de (%71 ile) 31 ülke arasında üçüncü sırada yer alıyor. Türkiye’den bu araştırmaya katılan kitlenin daha kentli, daha iyi eğitimli bir kitle olduğunu bilerek değerlendirme yapmakta fayda var. Ayrıca araştırma genelinde 31 ülke ortalamasında hangi ürün ve hizmetlerde yapay zeka kullanıldığı bilgisi genç yetişkinler, erkekler, çalışanlar, daha eğitimli ve/veya daha varlıklı olanlar arasında daha yüksek.
Yapay zekanın getirdikleri/getirebilecekleri ile götürdükleri/götürebilecekleri tartışılırken bu 31 ülke ortalamasında henüz olumlu yada olumsuz tarafta yoğunlaşmış bir eğilim söz konusu değil. Zararından çok faydası var düşüncesinde olanların oranı %54. Ancak ülkeler arasında dikkat çekici farklar var, Endonezya’da %78’e kadar yükselen bu oran ABD ve Fransa’da %37’ye düşüyor. Türkiye %67 ile yapay zekaya olumlu bakan ülkeler arasında yerini alıyor. Yapay zekaya dair duyulan heyecan, gelişmekte olan pazarlarda en yüksek, Avrupa ve Kuzey Amerika'da ise en düşük seviyede; ayıca Z ve Y kuşağı ile üniversite eğitimi almış kişiler arasında daha yüksek. Yapay zekaya duyulan güven de yine genellikle gelişmekte olan pazarlarda ve 40 yaş altı kişiler arasında, yüksek gelirli ülkelere ve X ve Baby Boomer kuşağında göre çok daha yüksek.
Yapay zeka konusunda kafaların karışık olduğunu gösteren işaretlerden biri de yapay zeka kullanılan ürün ve servislerin işe ve hayata yaptığı etkilere dair sorulara verilen yanıtlar. 31 ülke ortalamasında katılımcıların yarısı yapay zeka kullanan ürün ve hizmetler son 3-5 yılda günlük hayatımı derinden değiştirdi diyorlar, üçte ikisi ise 3-5 yılda günlük hayatımı derinden değiştirecek düşüncesinde (Türkiye’de bu oran %81, ve Güney Kore’den sonra ikinci sıradayız). Ancak yapay zekanın önümüzdeki 5 yıl içinde mevcut işimi yapma şeklimi değiştirme ihtimali var diyenlerin oranı %35 (Türkiye’de ise bu oran %63). İşi daha da ileri götürüp yapay zekanın önümüzdeki 5 yıl içinde mevcut işimin yerini alma ihtimali var diyenleri oranı %56. Özetle katılımcıların üçte biri 3-5 yıl içinde işimi yapma şeklimi değiştirme ihtimali var derken yine aynı katılımcıların yarıdan fazlası aynı süre zarfında yapay zeka benim işimi tamamen elimden alır diyor. Yapılış şekli değişmeden yapay zekanın eline geçecek işler de var diye düşünebiliriz.
İşlerin yapılış şeklinin kolaylaştırılması, daha eğlenceli içerikler üretilebilmesi gibi alanlar yapay zekanın ilk aşamada fayda sağlayacağı alanlar olarak görülüyor. Daha fazla otomasyon ile işlerin kolaylaşmasının sonraki adımının iş piyasasını iyi etkileyeceğini düşünenlerin oranı ise sadece %34, bu oran (Türkiye’de dahil olmak üzere) yapay zekaya en pozitif yaklaşan ülkelerde bile ancak %50 civarında. Az çok bilgi sahibi olmaya başladığımızı düşündüğümüz, işimize, günlük hayatımıza fayda getirmesini umduğumuz yapay zekaya dair endişelerimiz yüksek, güvenimiz soru işaretli. İyi, güzel ama sonunda bunun bedelini ödeme ihtimalimiz de var diyen geniş bir kesim söz konusu yani.
Ben şu şekilde düşünüyorum, son dönemde ortalama bireysel kullanıcıların da kullanımına giren yapay zeka araçları aynen internet, web, cep telelefonu, e-ticaret, sosyal medya gibi devrimlere benzer şekilde derin etkilere yol açacak, ve bu çok kısa sürede çok geniş bir kapsamda gerçekleşecek. Bireylerin ve kurumların bir yarışa dönüşecek bu süreçte gelişmelere ayak uydurmak için odaklı bir şekilde çalışmaları gerekiyor. Sürecin akıl almaz hızı nedeni ile yapay zeka uygulamalarına dair ticari, ahlaki tartışmaların da, yasal düzenlemelerin de aynı hızda yapılması şart. Çok distopik bir resim çizmek istemem ancak, eğitilmek için, üretebilmek için diğer insanlar ile bir arada olmaya gerek duyulmayan, uzaktan eğitim-uzaktan çalışma çağında bir süre sonra en azından bazı işlerde üretim için insanın kendisine de ihtiyacın azaldığı, insanların giderek sarf malzemesine dönüştüğü bir yola girmemek için bu tartışmalara, düzenlemelere büyük önem vermek zorundayız gibi geliyor bana.
ARAŞTIRMA KÜNYESİ:
IPSOS GLOBAL ADVISOR - YAPAY ZEKAYA GLOBAL BAKIŞ TEMMUZ 2023: Araştırma sonuçları, Ipsos'un Global Advisor online araştırma platformunda ve Hindistan'da hibrit IndiaBus'ta 26 Mayıs - 9 Haziran 2023 tarihleri arasında, Hindistan'da 18 yaş ve üzeri, Kanada, İrlanda , Malezya, Yeni Zelanda, Güney Afrika, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri'nde 18-74 yaş arası, Tayland'da 20-74 yaş arası, Endonezya ve Singapur'da 21-74 yaş arası ve diğer 20 ülkede 16-74 yaş arası 22.816 yetişkin arasında 31 ülkede gerçekleştirilen Ipsos araştırmasının bulgularıdır. Her ülkenin örneklemi Avustralya, Brezilya, Kanada, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya, Japonya, Yeni Zelanda, İspanya ve ABD'nin her birinde yaklaşık 1.000 kişiden; Arjantin, Belçika, Şili, Kolombiya, Macaristan, Endonezya, İrlanda, Malezya, Meksika, Hollanda, Peru, Polonya, Romanya, Singapur, Güney Afrika, Güney Kore, İsveç, Tayland ve Türkiye de yaklaşık 500 kişiden oluşmaktadır. Hindistan'daki örneklem yaklaşık 2.200 kişiden oluşmakta olup, bunların yaklaşık 1.800'ü ile yüz yüze, 400'ü ile de online görüşme yapılmıştır.Arjantin, Avustralya, Belçika, Kanada, Fransa, Almanya, Büyük Britanya, Macaristan, İtalya, Japonya, Hollanda, Yeni Zelanda, Polonya, Güney Kore, İspanya, İsveç ve ABD'deki örnekler, bu ülkelerin 75 yaş altı genel yetişkin nüfusunu temsil ediyor olarak kabul edilebilir. Veriler, her bir pazarın örneklem kompozisyonunun en son nüfus sayımı verilerine göre yetişkin nüfusun demografik profilini en iyi şekilde yansıtacak şekilde ağırlıklandırılmıştır. Türkiye'deki örneklem daha çok şehir merkezinde yaşayan, eğitimli ve daha yüksek gelirli vatandaşları kapsamaktadır. Sonuçlar internet erişimi olup online anket doldurabilen nüfusun yanıtları olarak değerlendirilmelidir.
"Küresel ülke ortalaması" veya "31 ülke ortalaması" araştırmanın gerçekleştirildiği tüm ülkelerin ortalama sonucunu yansıtmaktadır. Her bir ülkenin veya pazarın nüfus büyüklüğüne göre ayarlanmamıştır ve toplam bir sonuç gösterme amacı taşımamaktadır.