Küreselleşsek de mi büyüsek, küreselleşmesek de mi büyüsek?
Küreselleşmenin önemli kurumlarından G-20, Kanada’nın Toronto şehrinde toplanıyor. Günahıyla sevabıyla küreselleşme ise hala dünya ülkelerindeki vatandaşların en çok tartıştıkları konulardan biri. Ipsos / canada.com ortak anketine göre, dünya ülkelerinde yaşayanların yüzde 66'sı genel olarak küreselleşmenin dünya için iyi bir şey olduğunu söylüyor. Bu alanda küreselleşmenin yarattığı dev olan Çin'de halk tabii ki yüzde 92 gibi ciddi bir oranla küreselleşmeden yana. Bu bir sürpriz değil. Çin'i diğer iki BRIC ülkesi Hindistan ve Brezilya takip ediyor. Bu da sürpriz değil. Çünkü BRIC küreselleşme sonrası çıkan bir ülke bloğu oldu ve bu iki ülke de küreselleşmeyle büyük ivme kazandılar. Türkiye'de de insanlar yüzde 71'lik oranla küreselleşmeden yana. Küreselleşmeden mutlu olmayanlar ise, küresel krizin en çok zarar verdiği AB ülkeleri. Güney Kore ise küreselleşmenin gereğine yüzde 26 oranla inanıyor.
Küreselleşmeye olumlu bakan Türkiye vatandaşları, yabancı sermayeye gelince duraksıyor. Türkiye, daha az iş anlamına gelse bile hükümetin yabancı şirket yatırımlarını kısıtlaması gerektiğini düşünüyor. Ve bu alanda yüzde 65 oranında yabancı sermaye karşıtlığıyla birinciliğe oturuyor. Dünya genelinde ise ortalama %39.
Öte yandan Türkiyeliler, yabancı şirketlerin ülke ekonomisi üzerinde çok fazla kontrol ve etki sahibi olduğunu düşünüyor. Bu oranla da birinci sırada. Dünya ülkelerinin vatandaşlarının %71’i ise yabancı şirketlerin ülkelerindeki ekonomi üzerinde çok fazla kontrol ve etki sahibi olduğunu belirtirken, Türkiye, %85’lik oranla bu konuda hem fikir olan ülkelerin başında yer alıyor.
Dünya vatandaşlarının büyük bir çoğunluğu, faydalarına rağmen, büyük veya yabancı şirketlerin hükümetlerden bile güçlü olduğuna ve hatta bunların kendi hükümetleri üzerinde bile etki sahibi olduklarına inanıyor. Ve sadece %35’i, şirket CEO’larının gerçekleri söylediklerini düşünüyor.
Buna benzer bir şekilde çoğunluk, hükümetlerinin, ülkelerinde iş yapmakta olan şirketlerin özel bilgilerine tam erişim hakkına sahip olması gerektiğine ve ulusal/çok uluslu şirketlerin düzenlemelerinde daha agresif davranması gerektiğine inanıyor. Özet olarak çoğunluk, hükümetlerin ‘büyük endüstrileri’ ve ülkelerindeki temel gıda ve hizmetlerin fiyatlarını kontrol etmesinin kendilerinin çıkarına olacağını düşünüyor.
Mayıs 2010’da gerçekleştirilen Ipsos Global @dvisor araştırması, dünya GSMH’sının %75’ini temsil eden 24 ülkeden 18.624 yetişkini içeriyor.
Araştırma sonuçları şunları göstermekte:
Küreselleşme ve Sınırları GenişleyenTicaret Üzerine:
• %66’lık bir oran genel olarak küreselleşmenin dünya için iyi bir şey olduğuna inanıyor, Türkiye’de ise bu oran %71
• %88’lik bir çoğunluk ticaretin genişlemesinin iyi bir şey olduğunda hemfikir, Türkiye vatandaşları da bu konuda %92’lik bir çoğunlukla hem fikir. Küresel Şirketlere Olan İhtiyaç Üzerine:
• Vatandaşların %82’si, ülkelerindeki büyüme ve genişleme için küresel şirket yatırımlarının gerekli olduğunu kabul ediyor, Türkiye’nin bu konuda %76 oranında gereklilik belirtiyor. Ancak… Şirketlerin Etkisi Üzerine:
• %69, büyük şirketlerin hükümetlerden daha güçlü olduğuna inanıyor, Türkiye’nin %71’i de bu şekilde düşünüyor • %74, büyük şirketlerin kendi hükümetlerinin kararları üzerinde çok fazla etkiye sahip olduğuna inanıyor, Türkiye’de bu oran %77
• Sadece %35, büyük şirketlerin CEO’larının genel olarak şirketleri veya endüstri hakkında söylediklerinin gerçek olduğuna inanıyor
Hükümetin Rolü Üzerine:
• %64, hükümetlerinin, ülkelerinde iş yapan şirketlerin özel bilgilerine tam erişim sahibi olması gerektiğini düşünüyor
• %75, hükümetlerinin ulusal/çok uluslu şirketlerin aktivitelerini düzenlerken daha agresif olması gerektiğine inanıyor
• %56, ‘büyük endüstrilerin’ hükümetleri tarafından kontrol edilmesinin faydalı olacağına inanıyor
• %76, hükümetlerinin temel gıda ve hizmet fiyatlarını kontrol etmesi gerektiğine inanıyor
Araştırma Hakkında
Bu bültende bahsedilen bulgular, Ipsos’un düzenli olarak gerçekleştirdiği Global @dvisor Araştırmasının 9. Çalışmasından çıkan sonuçlara dayanmaktadır. Araştırma 12 -21 Mayıs 2010 tarihlerinde, Ipsos Online Paneli sistemi üzerinden 24 ülke vatandaşı ile gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmaya dahil olan ülkeler: Arjantina, Avustralya, Belçika, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, İngiltere, Almanya, Macaristan, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Meksika, Polonya, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Kore, İspanya, İsveç, Türkiye ve ABD. Bu araştırma sonuçları için, yaşları Amerika ve Kanada’da 18 – 64, diğer ülkelerde 16 – 64 aralığında değişen toplam 18,264 yetişkin ile anket gerçekleştirildi. Yaklaşık her ülkeden 1000+ birey Ipsos Online Paneli aracılığı ile anketlere katılım gösterdi, bu oran Arjantina, Belçika, Endonezya, Meksika, Polonya, Suudi Arabistan, Güney Kore, İsveç ve Türkiye’de ise yaklaşık 500+ oranında gerçekleşti.demografik kriterleri dengelemek üzerine ve örneklem yapısı en güncel nüfus sayımında belirtilen yetişkin nüfunu yansıtacak şekilde ve istenilen örneklem uzyına göre sonuçlar sağlayacak şekilde bir ağırlıklandırma yapıldı. Ağırlıklandırma yapılmamış bu büyüklükte bir olasılık örneklemiyle ve %100 bir yanıt oranıyla gerçekleştirilen bir anketin yüzdesel oranda ve 1,000’lik bir örneklem için +/-3.1’lik bir hata payı olabilir. Tüm örneklem bazlı araştırmalar ve anketler, kapsama hatası, ölçüm hatası vb. gibi başka hata kaynaklarına maruz kalabilirler.
