Sadece Beş Kişiden Biri Bir Çocuğun Gelişimi İçin İlk Yılların Önemli Olduğuna İnanıyor

28 ülkede gerçekleştirdiğimiz yeni bir araştırmaya göre sadece beş kişiden biri (%18), hamileliğin başlangıcından 5 yaşına kadar olan sürecin bir çocuğun en önemli periyodu olduğuna ve genç bireyin sağlıklı ve mutlu yetişkinliği için önemli olduğuna inanıyor. Tüm dönemlerin eşit derecede önemli olduğuna inananların oranı en yüksek (%35). Farklı ülkelerden bireylerin bebekliğin ilk yıllarına dair algısını karşılaştırmalı bir şekilde gözler önüne seren ilk araştırma olarak değerlendirilen bu çalışma Royal Foundation için 2019-2020 yıllarında gerçekleştirildi.

Bebeklikte ilk yılların önemi

Bilim şu konuda oldukça net: bir çocuğun ilk yılları yetişkinliğe gelirkenki sağlık ve mutlulukları için temeli oluşturuyor1.

28 ülkede gerçekleştirilen araştırma, çocuklar ve gençlerin sağlık ve mutluluğu için ilk yıllarının hayatın diğer evrelerine kıyasla eşit derece önemli görülmediğini ortaya koyuyor.

Ortalama olarak her beş bireyden birisi (%18) hamileliğin başlangıcından 5 yaşına kadar olan sürecin bir çocuğun en önemli periodu olduğuna ve genç bireyin sağlıklı ve mutlu bir yetişkinliği için önemli olduğuna inanıyor. Tüm dönemlerin eşit derecede önemli olduğuna inananların oranı en yüksek (%35).

  • İlk yılların en önemli dönem olduğunu belirten ülkelerin başında: Peru (%28), Almanya (%26) ve Fransa (%24) geliyor.
  • İlk yılların en önemli dönem olduğunu en az belirten ülke ise Çin olarak karşımıza çıkıyor, araştırmaya Çin'den katılan bireylerin sadece %6'sı buna inanıyor. Çin'deki bireyler en önemli dönemin 11-16 yaş aralğındaki dönem olduğunu belirtiyor (%24).  
  • Araştırmaya Türkiye'den katılan bireylerin sadece %15'ü ilk yılların önemli olduğunu belirtirken %35 ise her dönemin eşit derecede önemli olduğuna inanıyor.

28 ülkeden bireylerin güçlü olarak inandığı husus şu: çocuk gelişimi sadece doğumda belirlenemez ve çevresiyle birlikte şekillenir.

On average across the 28 countries surveyed, Küresel araştırmamıza göre sadece küçük bir oran (%6) hamilelikten itibaren çockların nasıl geliştiğinin tamamiyle genler tarafından belirlendiğine inanıyor. Araştırma yaptığımız kitlenin hemen hemen yarısı (%49) hem genlerin hem de çevrenin çocuk gelişimini şekillendirdiğini söylüyor. %37'lik bir kesim ise çoğunlukla çevrenin şekillendirdiğini belirtiyor.

Çocukların gelişiminin çoğunlukla genler tarafından etkilendiğini en yüksek oranda belirten ülkeler: Hindistan (%14), Suudi Arabistan (%11), Brezilya ve Malezya (%10) olarak sıralanıyor. Bu konuya en az inanan ülkeler ise %2 ile Kanada, Polonya ve ABD.

Daha geniş toplumun rolü

Çocuk yetiştirmede ebeveynlerin ve daha geniş toplumun rolüne dönük tutumlarda ülkelere göre değişimler görülüyor.

Araştırmanın yapıldığı 28 ülke ortalamasına göre, benzer oranlarda birey, 0-5 yaş aralığındaki çocuklara en iyi saplık ve mutluluk imkanını vermenin ebeveynlerin sorumluluğu olduğuna inanıyor ve hem ebeveynlerin hem de toplumun eşit derecede sorumlu olduğuna inanıyor (sırasıyla %40 ve %41). Sadece %13'lük bir kesim bunun toplumdaki herkesin ortak sorumluluğu olduğunu belirtiyor. 
Öte yandan, farklı ülkelede insanların tutumlarıyla ilgili büyük farklılıklar görülüyor. Bu konudaki sorumluluğun ebeveynlere düştüğünü en çok belirten ülkeler: Polonya (%58), ABD (%55), Avustralya (%54), İngiltere ve İsveç (%52). Bu oran şu ülkelerde her 10 kişiden neredeyse 3'üne düşüyor: Çin (%29), Japonya (%27) ve Güney Kore (%25).

 

1Save the Children. (2016). Lighting up young brains: How parents, carers and nurseries support children’s brain development in the first five years. Save the Children. Available at: https://resourcecentre.savethechildren.net/library/lightingyoung-brains-how-parents-carers-and-nurseries-support-childrens-braindevelopment

Toplum