Ipsos Dünya Mülteci Günü 2025

Ipsos tarafından 29 ülkede Global Advisor çevrimiçi platformu ve Hindistan'da IndiaBus platformu üzerinden, 25 Nisan Cuma ile 9 Mayıs Cuma 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarıdır.


Mülteci haklarına yönelik destek, İsveç, Arjantin ve Hollanda’da devam ediyor. Macaristan, Endonezya ve Güney Kore’de görüşler belirgin şekilde farklılaşırken , Tayland, Peru ve Japonya’da önceki yıllara göre kayda değer bir oranda düşmüş .  Büyük mülteci nüfuslarına ev sahipliği yapan ülkeler arasında Kolombiya ve Almanya’daki destekleme oranı, Polonya ve Türkiye’den yüksek.Türkiye’de verilen desteğin önceki iki yıla göre artış göstediği görülüyor.


Malezya ve Türkiye sınırların kapatılmasını destekliyor. Brezilya, İspanya, Kolombiya ve Arjantin ise karşı çıkıyor. Görece yüksek mülteci nüfusuna sahip ülkelerden Almanya ve Polonya’da 2024’ten bu yana sınırların kapatılmasına yönelik desteğin arttığı görülüyor.Tayland’da bu görüşü destekleyenlerin oranının önemli ölçüde arttığı görülürken, ABD’de ise azalmış. 


Malezya ve Güney Afrika’da on kişiden sekizi, mülteci olarak ülkelerinde yaşamak isteyenlerin çoğunun ekonomik koşullardan dolayı göç ettiğini düşünüyor.İspanya ve İsveç, bu görüşe katılım oranının en düşük olduğu ülkeler. Kolombiya, Türkiye ve Polonya’da bu konuda duyulan şüphe bir önceki yıla göre azalırken, Almanya’da ise son üç yıldır aynı seviyede.


Mültecilerin yaşadıkları topluma uyum sağlaması konusundaki görüşlerde ülkeler arasında büyük farklar var. Arjantin, Brezilya, Tayland ve Güney Afrika en iyimser olan ülkeler, Japonya ise en kötümser olan ülke. Kolombiya’da görüşler bölünmüş, ancak geçen yıla göre daha olumlu bir hava var. Almanya, Polonya ve Türkiye ise genel olarak bu konuda karamsar.


Mültecilerin katkılarına dair olumlu görüşler geçen yıla göre dengeli seyrediyor, ancak 2023’e göre azalma var. ABD, İspanya ve Hollanda’da olumlu katkıların varlığına dair görüş 2024’ten itibaren artarken, Tayland’da azalmış durumda. Özellikle Türkiye gibi mülteciler için büyük ev sahipliği yapan ülkelerde şüphecilik hâkim, ancak 2024’ten bu yana bu konuda daha olumluya doğru gidiş seyri var.


Zengin ülkelerin mültecilere yeterince destek vermediğini düşünenlerin oranı, ülkelerin çok fazla şey yaptıklarını düşünenlerden daha yüksek. Bu görüş özellikle Brezilya, Kolombiya, Peru ve Arjantin’de güçlü bir şekilde hissediliyor. Almanya ise bu konuda diğer ülkelere göre farklılaşıyor. Almanya’da zengin ülkelerin mültecilere çok fazla destek verdiğini düşünenleri oranı yeterli ya da çok az diyenlere göre daha yüksek.

Uzman Yorumu:

Global Kırılganlığa Rağmen Mültecilere Yönelik Kamuoyu Desteği Sürüyor

Bu sene öyle bir sene oldu ki  bir dünya savaşı var diyemiyoruz ama savaşlar dünyasının içerisinde yaşıyoruz. Savaşlarla birlikte elbette ki dev göç dalgalarını yaşıyoruz.

Ipsos, Dünya Mülteciler Günü için 29 ülkeyi kapsayan, mültecilere yönelik düşüncelere ilişkin bir araştırma gerçekleştirdi. Bu yılki araştırma kritik bir döneme denk geldi. Şu anda evlerinden zorla yerinden edilen insan sayısı tarihte hiç olmadığı kadar yüksekken, mültecilere yardım eden kuruluşlar ciddi bütçe kesintileriyle karşı karşıya. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne (UNHCR) göre, 2025 Nisan ayı sonu itibarıyla dünya genelinde 122 milyon kişi zorla yerinden edildi. Bu rakamın içinde 42,7 milyon mülteci bulunuyor ve bunların önemli bir kısmı (%73) düşük ve orta gelirli ülkelerde ikamet ediyor. 

Araştırmanın sonuçlarına göre ülkelerde sığınma hakkına destek devam ediyor. Büyük bir çoğunluk savaş veya zulümden kaçanlara sığınma hakkı verilmesini desteklemeye devam ediyor. İsveç, Arjantin ve Hollanda’da destek güçlü. Türkiye’de her on kişiden altısı bu görüşe katıldığını belirtiyor. Buna karşılık sınırların kapatılması ve mültecilerin kabul edilmemesini destekleyenlerin oranının, ülkeler ortalamasında 2023’ten bu yana arttığını gözlemliyoruz. Ülkemizde her dört kişiden üçü bu görüşü destekliyor. 

Göç nedenlerine ve mültecilerin sığındıkları ülkeye uyum sağlamalarına dair endişeler de sürüyor.  29 ülke ortalamasında her on kişiden altısı, birçok mültecinin temelde ekonomik nedenlerle göç ettiğini düşünüyor. Malezya ve Güney Afrika’da on kişiden sekizi bu görüşte. İspanya ve İsveç, bu görüşe katılım oranının en düşük olduğu ülkeler. Kolombiya, Türkiye ve Polonya’da bu konuda duyulan şüphe bir önceki yıla göre azalırken, Almanya’da son üç yıldır aynı seviyede.

Mültecilerin yeni hayatlarını kurmaya çalıştıkları topluma uyum sağlaması, ülkelerin önemli gündem maddelerinden bir tanesi. Uyumlanma konusunda ülkeler arasında önemli görüş ayrılıkları var. Arjantin, Brezilya, Tayland ve Güney Afrika bu konuya en iyimser bakan ülkeler. Kendine özgü bir kültüre ve yaşam biçimine sahip olan Japonlar ise bu konuda en olumsuz bakış açısına sahip olanlar. Japonların sadece %17’si ülkelerine gelen mültecilerin topluma uyum sağlayabileceğini düşünüyor. Japonlardan sonra ise bu konuya en olumsuz bakan ülke Türkiye. 

Araştırmada mültecilerin topluma fayda sağlayıp katkılarına dair olumlu görüşler geçen yıla göre dengeli seyrediyor, ancak 2023’e göre azalma var. ABD, İspanya ve Hollanda’da olumlu katkıların varlığına dair görüş, geçtiğimiz yıldan itibaren artış eğiliminde. Özellikle Türkiye gibi çok sayıda sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkelerde şüphecilik hâkim. Ancak son dönemde bu algıda hafif bir iyileşme gözlemleniyor. Genel olarak zengin ülkelerden daha fazla destek beklentisi öne çıkıyor. Ülkeler ortalamasında vatandaşların %35’i, Türkiye’de ise %53’ü zengin ülkelerin verdiği desteği çok az buluyor.

Dünya tarihinde savaşlar da göç hareketliliği de hiçbir zaman tamamen sona ermedi, ermeyecek. Önümüzdeki 25 yıl içerisinde çeşitli sebeplerle güney yarım küreden, özellikle Afrika’dan kuzey yarım küreye doğru yaklaşık 1 milyar kişinin göç edeceğine ilişkin tahminler var. Bu da demek oluyor ki çok daha hareketli yıllar bizleri bekliyor. Araştırma sonuçlarına göre ülkeler hâlâ bireylerin sığınma hakkını destekliyor ve zengin ülkelerin daha fazlasını yapmasını istiyor, öte yandan mevcut siyasi ortam desteği aşındırarak ülkeleri içe kapanmaya zorluyor. Evlerinden koparılan, zorla yurtlarından edilen insanlar için çözümü bulmak ve umut inşa etmek ancak hükümetlerin, sivil toplumun, özel sektörün birleşik çabasıyla gerçekleşebilir.

Araştırma Künyesi:

Ipsos tarafından 29 ülkede Global Advisor çevrimiçi platformu ve Hindistan'da IndiaBus platformu üzerinden, 25 Nisan Cuma ile 9 Mayıs Cuma 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarıdır. Araştırma kapsamında Ipsos, Hindistan’da 18 yaş ve üzeri; Kanada, İrlanda Cumhuriyeti, Malezya, Güney Afrika, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri’nde 18-74 yaş arası; Tayland’da 20-74 yaş arası; Endonezya ve Singapur’da 21-74 yaş arası; diğer tüm ülkelerde ise 16-74 yaş arası toplam 22.734 yetişkinle görüşme gerçekleştirmiştir.

Örneklem, Avustralya, Belçika, Brezilya, Kanada, Fransa, Almanya, İngiltere, Endonezya, İtalya, Japonya, İspanya ve ABD’de yaklaşık 1.000; Arjantin, Şili, Kolombiya, Macaristan, İrlanda, Malezya, Meksika, Hollanda, Peru, Polonya, Singapur, Güney Afrika, Güney Kore, İsveç, Tayland ve Türkiye’de ise yaklaşık 500’er kişiden oluşmaktadır. Hindistan’daki örneklem yaklaşık 2.200 kişiden oluşmakta olup, bu kişilerin yaklaşık 1.800’ü yüz yüze, 400’ü ise çevrimiçi olarak görüşülmüştür.

Toplum